Bu Blogda Ara

21 Mart 2014 Cuma

Happy Friday

Herkese mutlu,huzurlu cumalar...



   Geçenlerde aklıma düştü karı koca ya da sevgiliyle yenilen yemekler için Amerikan servisi ,bir arkadaşım için yaptım paylaşmak istedim.
Bilgi ve sipariş için 
sardunyabahcem@gmail.com

      


Herkese kocamaaaan Sevgiler...

19 Mart 2014 Çarşamba

Etamin Sever Tilda Kızım

             İşteee sevgili Melike için diktiğim biricik:)Görücüye çıkmak için hazır.


                             
                      


              Detayları kişiye özel yapıyorum,sevgili Melike tam bir kanaviçe sever olduğundan ben de onun için öyle bir detay hazırlayayım dedim.Ama bu kızımın ayakkabıları da var:) Fiyat ve bilgi için profilimdeki mail adresimden bana ulaşabilirsiniz:)
        

               Bu arada uzun zamandır elimde sürünüp duran kanaviçeden yaptığım mutfak panomu sonunda tamamladım, şablonum meşhur "De filen Aiguille"  dergisinden.mutfağımda çoktan yerini aldı ama atl kısmına bi detay daha eklemeyi düşünüyorum sanki boş kaldı:(



             
                             


    
               Anlamı pişirme tarafı demekmiş ne sevimli değil mi örtüleri bile var.Yeni bir model başladım pintrestten bulup bi de onu bitireyim inşallah.


         
                              


Bir aşiyan çıkacak nihayetinde pek sevimli :)Tabii biterse kim bilir ne zaman:)
    


                                             
                            


         Bu da Tilda kapı süsüm çok tatlı değil mi içerisine lavanta ekleyince mis gibi koktu isteyen ulaşsın:)
     


Bahara kavuştuk herkese sevgiler çiçekler:)




18 Mart 2014 Salı

"Ve Dağlar Yankılandı" Kitap Yorumu ve Eleştirisi

   Herkese kocaman bir merhaba uzun bir ara verdim biliyorum inanın hep aklımda burası ama sırf yazmış olmak için çalakalem birşeyler yazmak istemiyorum.

   Bu gün  Khaled Houseini 'nin "Ve Dağlar Yankılandı" adlı çok satan romanına değinmek istiyorum en azından okumak isteyenlere bir fikir olur dedim bakalım bu kitabın yolculuğunda neler yaşadım.


                         
                      
                      
    

        Öncelikle yazarın diğer iki kitapları olan Uçurtma Avcısı ve Bin MUhteşem Güneş o kadar başarılıydı ki üçüncü kitabını bir kaç yıldır heyecanla bekliyordum ve raflarda yerini aldığındaki heyecanımı görmeliydiniz.


         Geçen şubat ayındaki bir seyehatim sırasında aldığım kitapların arasından okuma sırasında en öne aldım kitabımı ve kahve ve abur cubur ambiyansımı hazırlayıp başladım kitabıma.


          
                                       

           
             Kitap enteresan bir hikayeyle başlıyor ilk etapta müthiş sürüklüyor,fakat bölüm geçişlerinde farklı karakter yolculuklarına çıkmaya başlayınca ana karakteri o kadar unutturuyor ki,yine heyecanlanıyorum derken aniden kitapla bir türlü bağlantısı olmayan karakterler kitabı ziyaret ediyor peki yazar neden bu kişilerin hikayesine bu kadar değiniyor ki diyorsunuz.


             Örneğin kitabı okuyanlar için Peri ve Nebi'yi bu kadar anlatan yazar Abdullah'a neden hakszılık ediyor ve onun Amerika'da kurmaya çalıştığı hayatı anlatmak yerine başka gereksiz karakterleri kitaba hiç bir verim katmamalarına rağmen anlatıyor.

              Ayrıca kitapta bizi şaşırtabilecek bir olayı adeta bir film izliyormuşuz gibi üzerini o kadar kapatarak anlatıyor ki o bölümü anlamak için bazen geri dönüşler yapıyorken buldum kendimi oysa ki kitap okumak film izlemekten farklıdır görselliği kendi hayal dünyanızda yarattığınızdan yazar çok açık bir şekilde anlatmalı bence.Filmde görsel ögeler kullanıldığından izleyiciye ruhu aktarmak daha kolaydır bu nedenle bir yazar için dil ve anlatım çok önemlidir kaldı ki diğer iki kitabında hikayeleri çok açık ve net anlatmışken bu kitapta ben bir türlü zihnimde yaşadıkları yerleri ve kişileri canlandıramadım iyi bir tasvir bir türlü bulamadım.
   

             Baktım olmuyor kitap uzun zamandır elimde sürünüyor böyle olunca diğer karakterlere yaptığı yolculukları üstün körü okuyup Peri ve Abdullah'la ilgili olan hikayeye odaklanıp onları okudum.Housseini yine de kitabın sonunda heyecanı ve hüznü yakalamış ve bir şekilde bana göz yaşlarımı kendine yakıştığı üzre verdi .

             Kitap hayal kırıklığıydı deyip yazara haksızlık edemem ama ben daha büyük bi heyecan duymuştum itiraf etmek gerekirse.

Herkese kocaman sevgiler...